10 Nisan 2015 Cuma

Meşhur Münafıklardan Üçünün Yaptıkları...




1) Pavlos:

Aslen Yahudi idi. Bir kumandan olarak uzun yıllar Hz. İsa’nın getirdiği İslâmiyeti kabul edenlerle savaştı. Sonunda, “Bunlar Cennete gidecek, biz ise Cehennem’e... Ben bunu hazmedemem. Bunların hepsini Cehenneme sevketmedikçe rahat edemem!” dedi ve şöyle bir plan yaptı: İsevilerin arasına giderek, kendini tanıttı ve yaptıklarından pişman olduğunu, onlar gibi inandığını belirtti. Bir mabede kapanarak yıllarca ibadet etti. Hıristiyanların (tarif için böyle diyoruz) itimadını kazandıktan sonra, ortaya çıkarak şöyle dedi: “Ben Hz. İsa’nın ruhaniyetiyle görüştüm. Bana bazı sırlarını söyledi. Ben bu sırları itimat ettiğim üç kişiye söyleyeceğim. Ondan sonra kendimi boğazlatacağım. Bu da bana Hz. İsa’nın emridir.”


Pavlos daha sonra gözüne kestirdiği bir havariye; “Sana bir sır söyleyeceğim, bunu ancak ben kendimi boğazlattıktan sonra yaymalısın. O sır da şudur: Hz. İsa Allah’tır (hâşâ)” dedi. Önceden tespit ettiği ikinci kişiye; “Hz. İsa’nın bana söylediği sır şudur: Hz. İsa Allah’ın oğludur (hâşâ)” dedi. Üçüncü kişiye de, “Hz. İsa’nın bana söylediği sır şudur. Hz. İsa ruhu’l Kudüs’tür. Yani Allah’ın ruhu Hz. İsa’nın içindedir. (hâşâ)” diyor. Böyle dedikten sonra bir mezbahaneye gidiyor ve insanların gözü önünde kendini kestiriyor. Ondan sonra bu sapık teslis akidesi Hıristiyanlar arasında yayılıyor.


2) Abdullah İbni Sebe:

Şiâlığın kurucusu olan bu meşhur münafık da aslen Yahudi idi. “Ben Müslüman oldum” demiş, ancak Müslüman kisvesi altında zehirli fikirler yaymaya başlamıştı. Bu münafık, Hz. Ali’nin (ra) hâşâ Allah olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişti. Müslümanlar arasında fitne tohumlarını attıktan bir müddet sonra Hz. Ali (ra) tarafından yakalatıldı. Hz. Ali bu meşhur münafığı ateşe atarak yaktı.(Bu ceza şeklinin Peygamberimiz (asm) tarafından menedildiğini, bu hâdiseden sonra öğrenmiştir.) Bu meşhur münafık, ateşte iken bile fitnesinden ve kininden vazgeçmedi ve “Allah kulunu yakar mı?” dedi. Onun fitnesinin tesiri çok uzun yıllar silinmeyecekti.

3) Konstantin :

Bu Bizans İmparatorunun annesi Hıristiyan idi. Ancak kendisi inançsızdı. Ne var ki kendisinin Hıristiyan olduğunu söylüyordu. İstanbul şehrinin de kurucusu olan bu İmparator, İznik’te bir toplantı tertipledi. Papazları, rahipleri önce tehdit etti. “Dediklerimi kabul etmezseniz, hepinizin kellesi gider!” dedi. Daha sonra onlara bol para ve makam teklif etti. Toplantı neticesinde kendi kararlarını, “İncil’in aslında vardır” diye dikte ettirdi ve dört İncil nüshasından başka bütün nüshaları yaktırttı. İncil’deki Evsaf-ı Muhammediyeyi (asm), tesettür hükmünü çıkarttırdı. Domuz etinin, içkinin ve faizin haram oluşunu değiştirerek, bunları serbest bıraktırdı. Papazlara “sus payı olarak” kudsiyyet verdirdi. Onların uluhiyet dâvâ etmelerinin, yani haramı helal, helali haram etmelerinin yolunu açtı. Ondan sonra Hıristiyanlar, hepten yollarını kaybettiler.

Hiç yorum yok:

Bakara Sûresi 274. Ayet-i Kerîmesi

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ سِرّاً وَعَلانِيَةً فَلَهُمْ أ...